BİR HAYÂL DAHA GERÇEĞE DÖNÜŞTÜ.
Endüstriyel üretim yöntemlerinden fazlasıyla nasibini alan bir ürün daha gerçek kimliğine kavuşuyor. Tarihi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kudretli padişahlarından Kanunî devrine uzanan ve hemen hemen sevmeyeni bulunmayan baklavayı aslına uygun olarak üretme çalışmalarımız nihayet meyvelerini vermeye başladı.
Yendiğinde çok hafif, şekerli ürünler gibi insanı baymayan, kesmeyen ve yendikçe yenilesi gelen bir ürün oldu. Öyleki kahvaltıda bile yiyebilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT:
ÜRÜN PAKET GRAMAJLARI STANDART OLMADIĞINDAN 40 GRAMA KADAR EKSİK VEYA FAZLA OLABİLMEKTEDİR.
SİPARİŞ VERİRKEN BU DETAYA DİKKAT ETMENİZİ RİCA EDİYORUZ.
BAKLAVA ALAYLARI
Zamanın padişahı Ramazan Ayı geldiğinde Yeniçeri Ocağı'na baklava ikram edermiş. İmarethanelerde pişen baklava tepsileri, Yeniçeri Ocağı'ndan gelen askerler tarafından, birer ucundan tutularak başlarında Silahtar Ağa olduğu halde kışlaya götürülürdü.
Halkın sağlı sollu yol kenarlarında toplanarak askerlerin baklava tepsileriyle geçişini izlediği bu manzaraya, BAKLAVA ALAYLARI denmiştir. O dönemde şeker bulunmadığından baklava bal ve şeker kamışı ile yapılırdı.
Uzun yılların hayâliydi ballı baklava. Baldo, bir ilki daha başararak, endüstriyel bir gıdayı sağlıklı bir yiyeceğe dönüştürdü. Her zamanki gibi yine şekersiz katkısız...
İçeriğinde taş değirmen zerun buğdayı unu, Antep fıstığı, organik çiçek balı, sadeyağ, su, buğday nişastası, yumurta ve tuz var. Nişasta eser miktarda.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.